15 Nisan 2014//Atina
Greece
"Sevgili Ozi'm;Dün bir arabanın camına başımı dayamış evlerin çatılarını izlerken...... Hayatımdaki insanları ve kendimi asla onlara ait hissetmeyişimi düşündüm
Bana kendimi bulamasam da, kendimi bulmam gerektiğini, bunun için kendimi aramam gerektiğini öğreten bir şehre nasıl bu kadar duygusuz, bu kadar ifadesiz bakabildiğime şaşırdım pencereden akseden gözlerimi görmemin ertesi
Sonra bana gitmemem gerektiğini söylediler. kalmanın güvenli olduğunu söylediler. anlatamadım. ne bağlarla özgürlüğü yaşadığımı anlatabilirdim onlara, gitmenin benim için bir kurtuluş değil bir zorunluluk olduğunu, ne de beş aydır ayak bastığım sokağa bile kırgın olduğumu. sokağı görmediğim için sokağın bana kırgın olduğunu
Ben onların yüzlerini de çizdim. sonra yüzüme bakamadılar......Gecesinde bir rüya gördüm alaşağı karışık
Alışkanlık olduğu üzere senle yazarak iletişiyorum zira konuşmaktan canım çıkar halde geliyorum bu ara eve.....
Hani diyorum bu ara fazla yorgunum ya, dinleniversem biraz. Ailemin yanına gitsem işi gücü bırakıp evde sütlaçtır muhallebidir pastadır börektir bir şeyler yapıp rahatlasam olmaz mı..? biliyorum olmaz daha üç hafta burdayım sonra yolum açık olsun
Ve sevgili Ozi'm özgürlüğünü çok erken fark etmemeli insan sonsuzluğu hissetmemeli.....işte o zaman sahip olduğun kanatları sadece sen biliyorsun onlarsa bunları görmüyorlar....
Görmediklerini açıklayamıyorsun. uçmayı istiyorsun sadece. En çok onu arzuluyorsun
Greece....nisan/14