In life, unlike chess, the game continues after checkmate.

(Hayatta, satrancın aksine, oyun şah-mattan sonra da devam eder.)

19 Şubat 2016 Cuma

Kapanış Konuşması


       Sorun sende değil bendeler.......Kafamı toparlamam lazımlar.....Kendimi pek iyi hissetmiyorum...Sen daha iyilerine layıksınlar....Ben tuhafım, sana göre değilimler

Benim için önemlisin, hep iyi olmanı istiyorum, senin gibi birini tanımadım;  ama işte ben böyleyim, korkuyorum, vs  vs.‘ler.

Terk edilmenin bütün çeşitlerini tattın.....Bir süre sonra bu cümlelere gerek bile kalmadı.

Pek çoğunun taktiği o zaten. Anlayışına sığınıyorlar. Sen de onları utandırmayacak kadar iyisin. Rahatlamalarını sağlayarak başlıyorsun söze. ...

Bir sorun olduğunu görüyorsun ve bunu ilk söyleyen olmaktan gocunacak değilsin.

     Kapanış konuşmasının hep sana düşmesi ondan..........Sonrası klişe


17 Şubat 2016 Çarşamba

Hayatın tuzu biberi değil kendisi yalan!






Ne çok duyuyoruz ne çok dinliyoruz ne çok avutuluyoruz gerçekle alakasız şeylerle.. Gerek yokken avunuyoruz gerçekdışı cümlelerle..

Ne çok güveniyoruz insanlara Haketmediklerini her defasında vurgulamalarına rağmen bir oyuna sürüklüyoruz kendimizi...

Bir kalıba sokuyoruz sevdiklerimizi Fakat taşıyorlar sığmıyorlar Çünkü masum değiller Hayal dünyanda var ettiklerin değiller. İnsanlar artık yalancı Hatalarının telafisi olarak sığınıyorlar cümlelerin ardına...

Sakladıkları her gerçeğe yaklaştığında sıralıyorlar saçmalıklarını Gözlerinin içine baka baka hemde.Kalıplarına sıkıştırıyorsun sen hala.Taştıklarını gördüğün halde.! O olmadığını bildiğin halde..

Tüm gerçekleri bildiğin halde..Yalanlarla gerçeklerin apaçık birbirini ittiğini gördüğün halde sen hala Ona inanıyorsun. İnanmış gibi yapıyorsun yada.....

O seni kandırıyor, sen de kendini...

Aç gözünü. Çıkar o kalıptan sevdiklerini. Bırak kendileri yer bulup otursun hayatında. Sen buyur etme baş köşeye. Canın yanar yoksa..İnandığın gerçekleri de yerinden edersin sonra...

İnsanlar maske taşır İnsanlar inkar eder İnsanlar seni umursamazlar kendini aklamak varsa işin ucunda İnsanlar önce güven aşılar sonra aşıladıkları güveni sonuna kadar kullanırlar..!

Aranızdaki bağları yalanların ucuna iliştirirler.Ve sen birgün öğrenirsin..

Sonra ne olur biliyor musun....? Canın acır. Elin ayağın üşür. İçin titrer. Gözlerin dolar. Akan yaşların bile farkına varamazsın. Donup kalırsın. İçindeki ses konuşup durur. Susturamazsın.! Ve hiçbir zaman eski sen olamazsın..

11 Şubat 2016 Perşembe

Felek... Kader... Yazgı...


    Felek... kader... yazgı...

Hepsi aynı kapıya çıkar. farkeden birşey yok. hep alırlar. ve hiç vermezler. sadece alırlar........




Sana verdiğini zannettiklerini sen dişinle tırnağınla kazanırsın aslında. yani minnet etmene hiç gerek yoktur. o yüzden hiçbir zaman kafayı takmadım bunlara, kadere bak demedim, kaderin cilvesi diye düşünmedim.


Ne olduysa oldu dedim. kazandıklarımı, kaybettiklerimi, sildiklerimi kendi hesabıma yazdım. acılarım, üzüntülerim hep benimdi. ben onlarla beraber yalnızdım. deli yüreğim en güzel sevmesini öğrendi hayatta. belki başkasına göre kaderin cilvesi olabilirdi bu özellik ama bence benim yeteneğimdi. sevmek. sevdim mi hep hakkıyla sevdim. Çok sevdim. sığdıramayacak kadar. bedelini ödedimse kendim ödedim. 

Hiçbir zaman da şikayet etmedim aslında. ne genişi, ne geçmişi, ne bugünü, ne de yarını... Hiç pişmanlık duymadım.  Çünkü ben hiç vazgeçmedim, vazgeçmeyi kendime öğretemedim

Biliyorum ki yorulmadan koşan kimse yok bazılarının yorgunluğu para bazılarınınki yalnızlık bazılarınınki ise bilinmezlik... Hepinizin ne kadar muhtaç olduğunuzu biliyorum. Gücünüzün sınırını sakladığınız güçsüzlüğü... Ben sizlerin kendini görmesi için yazıyorum. taşıdığınız yükün belinizi ne kadar büktüğünü aynadan görebilmeniz için. 

Yazdıklarımla ulaştığım "sen" ...işte ben senin için yazıyorum. ezik, asosyal, varoş, fakir, yumuşak olduğunu görebilmen için...


Çünkü tüm korkular acılar  bedenine yüklenen bütün bu yük aslında kendinle yüzleşememenden Oysa her şeyi kabullenip kendini bu beden ve ruhla sevsen belki de bütün yükten kurtulacak ve belki uçabileceksin Daha fazlasını aklına bile gelmeyecek şeyleri yapabileceksin.

Ben , "sen"in için yazdım....

10 Şubat 2016 Çarşamba

Görmüyor musun...?


    Görmüyor musun...?  aynaya her fotografına baktığında gözlerindeki buğuyu  pusu görmüyor musun..?

Yorulmadın mı..? her nefeste omzuna biraz daha yük yüklemekten bıkmadın mı...?

Sanki yıllardır çok yorgunsun, uykusuzsun, bir rahat nefese hasretsin. bu haleti ruhiyen daha ne kadar devam edecek...?

Daha kaç gece rüyamda 《"bana yardım et, beni bana rağmen kurtar, ben gel diyemem ama sen gel"》diyeceksin......? Yanlışı yanlışla düzeltemeyeceğini hâlâ anlamadın mı..?

Kendi kazdığın çukurda kimse görmesin diye daha derine kendini çektiğin yetmedi mi..?

Bu kör karanlığa, acı yalnızlığa kimsenin daha dipte olduğunu görmemesi değer mi..?

Niye şimdi başkaları ne der diye korkuyorsun, zamanında çok övündüğün cesaretin şimdi mi tükendi...?

Suratına taktığın bu "bakın çok mutluyum" maskesinden sıkılmadınmı..?

Allah aşkına söyle bir kere olsun baştan ayağa kendin olmayı özlemedin mi..?Sahte mutluluğu değil en içten gelen birkaç nefeslik huzuru hak etmiyor musun..?

Yol zor diye yolun sonundaki güzelliklerden nasıl vazgeçtin..?
allaha inandığın kadar ona güvenmiyor musun, allah bize yetmez mi..?

Ben demiyorum ki, çok mükemmelim ve her derdi çözerim ama en azından iki yarım bir bütün ederiz, daha önce etmedik mi.? 

Ben demiyorumki yanımda asla ağlamazsın ama en azından beraber ağlarız yalnız kaldıkça o gözlerinde biriken buğu biz beraberken aksa olmazmı daha önce beraber ağlamadık mı..? hiç aynı salak hikayelere çenen ağrıya ağrıya karnını tuta tuta gülmeyi özlemedin mi.? hiç benden gözlerini kaçırmaya çalışıp beceremediğin günleri özlemedin mi.?

Ben anlamazlıktan gelince kızmayı sonra gülmeyi özlemedin mi..? hiç gözlerimdeki ışığı özlemedin mi..?

Şimdi gözlerinde buğu var, sen görmüyorsun çünkü gözlerinde buğu var.

Başkaları görmüyor çünkü bakmıyor ben niye görüyorum bilmiyorum ama kesinlikle eminim var hiç birşey yapamazsam bile o buğu gider eski ışıltı gelir

Tek başınasın, kendi kör kuyundasın, kimse görmesin diye daha derine iniyorsun, kuyu daha da kör oluyor, sonra daha derine iniyorsun, sonra daha kör oluyor..

      Bilmek istemiyorsun.

5 Şubat 2016 Cuma

Bugünlerde Dünlerde Yarınlarda............


Naber nasılsın..? Başına kötü bişeyler geliyormu..? Bugünlerde, Dünlerde, Yarınlarda...
      
Haahh işte onlar var ya, benim yüzümden oluyor...Çünkü ben sana çok kırgınım.....Senin şahsında bütün dünyaya, bütün insanlara çok kırgınım...Çünkü sen bütün bu dünyanın bir Prototipisin.....sen bir Çekirdeksin....sen bir Tohumsun... İnsanlik adına ne konuda hayal kırıklığına uğradıysam, sende de aynısına uğradım.

Bana yalan söylemene gerek yoktu.... Aslında kimsenin yoktur gerçekten insanlar birbirlerine yalan söylememeli..neyse konuyu dağıtmayım ne diyordum ben..

Sahip olduğum son inanç kırıntılarınıda elimden aldığından mütevellit 
her ün müstehakını bulman için dua ediyorum...

Mutlu olmanı çok istedim...Çok üzülmüştün şimdiye kadar,, buna dayanamadım...Hiç kimse bu kadar yalnız olmamalıydı...Hiç kimse bu kadar yalnız bırakılmamaliydi....ne vardı, sen de bana bunu yapmasaydın. bana bi iyilik yapıp yalansız bitirseydin şu lanet olasıca 'zıkkım işi'...


Bu kara kaplı deftere girecek ne vardı.

1 Şubat 2016 Pazartesi

dilerim; hakkını yaşarsın..



     Bana yaşattığın ne varsa hepsini yaşa istiyorum, ne eksik ne de fazla.
çok sev, her şeyden çok. bir o kadar da sevil, sevildiğini düşün ki hayal kırıklığın o kadar büyük olsun....benim kadar acısın için.


   Yalnızca mutsuz olmanı istemem, mutlu da ol ki kaybetmek nedir anlayabilesin.

     Bu nefret değil, kin değil, öfke değil. benim hissettiğim her şeyi hissetmeni istemek beddua da değil.....ama inan, bana yaşattığın şeylerin ne anlama geldiğini bilmeden mutlu olmak hiç hakkın değil..!!  dedim ya dilerim; hakkını yaşarsın..